Was Tun Wenn Es Brennt... Soslu Anarşizm...



Genelleme yapmaktan nefret ederim, kesinlikle milliyetçi değilim ama bir alman okulunda, alman hocalarla yetişmiş, hayatının büyük bir bölümü alman kültürü etkisinde geçmiş biri olarak, kendilerini anlamakta biraz zorluk çektiğimi söyleyebilirim.

"Was tun wenn es brennt?" isimli nadide sinema eserini seyrettiğimde ve hakkındaki eleştirileri okuduğumda Almanya ile ilgili önyargılarım daha da belirginleşti.

Filmin konusundan kısaca bahsetmek gerekirse, yıllar önce anarşist bir yapılanma içindeki 6 arkadaş, bir eve yerleştirdikleri ve unutup gittikleri bomba patlayınca yeniden bir araya gelir. Amaçları kimsenin yaralanmadığı bu bomba olayından paçayı sıyırmaktır.

Filmin yola çıkış noktası gayet güzel olunca ben de oturup seyretmeye karar verdim ancak ilk 20 dakikanın ardından bu filmi orta halli bir aksiyon filmi olarak ele almak gerektiğine karar verip, filmden beklentilerimi hemen düşürdüm. İlk göze batan bir araya gelen 6 arkadaştan birinin "reklamcı" olmasıydı. Senarist ve yönetmenimiz, kapitalizm eleştirisi yapmaya çalışırken en kolay ve klişe yolu seçmekten geri durmamışlar ve vermek istedikleri bütün özgürlükçü ve anti-kapitalist mesajları eğreti bir şekilde çizilmiş bir reklamcı portresi üzerinden vermeye çalışmışlardı.

Ardından bir "slogan" bombardımana maruz kalmaya başladık. 6 arkadaş, eski günlerini sloganlarla yad etmeye ve dünyanın en şekilci anarşistleri haline gelmeye başladılar. Hala işgal ettikleri evde yaşamaya devam eden ve her nasılsa evde bir montaj stüdyosu kurmayı başarmış iki arkadaşın ne kadar da romantik, ne kadar da asil insanlar olduğu gözümüze ağlak klişelerle sokulmaya başlandığında filmle ilgili tüm politik beklentilerimizi rafa koyduk.

Film eğlenceli bir aksiyona dönmeye başlayınca sonuna kadar dayanabildik. Önerimiz Gregor Schnitzler'in yönettiği ve Til Schweiger gibi sevip saydığımız bir oyuncunun başrolünü oynadığı filmi eğer başka bir işiniz yoksa seyretmeniz.

Gelelim yazımızın girişindeki önyargılarımıza... Filmle ilgili eleştiri yapmış tüm alman sinema yazarları "Was Tun Wenn Es Brennt"i neredeyse bir başyapıt olarak ele almışlar. Tüm klişeleri ise daha önce hiç denenmemiş sinema teknikleri ve birbirinden orijinal mesajlar olarak algılamışlar.

Bu insanların Fassbinder'le aynı ülkede yaşadıklarına inanmakta zorlandığımı belirtmeden yazıyı bitirmek istemiyorum.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement