Fil hafızası... Network



Sidny Lumet'nin 1976'da yönettiği unutulmaz filmi Network'ten tekrar tekrar izlenmesi gereken bir sahne... Howard Beale (Peter Finch)'in bağıra çağıra seyircinin aklını başına getirdiği bu sahnede anlattıklarının Türkçe tam metni de aşağıda. Belki çerçeveletip duvarına asmak isteyen de olabilir.



Herşeyin kötüye gittiğini söylememe gerek yok. Herkes kötü olduğunu biliyor. Dolar sent kadar değersiz. Bankalar batıyor. Dükkan sahipleri tezgahın altında silah bulunduruyor. Punk'lar sokaklarda azıttı.

Ne yapacağını bilen kimse yok, ve nasıl biteceğini bilen de.

Havamız solunmayacak kadar kirli, yemeklerimiz yenemeyecek kadar kötü.

Oturmuş televizyon izliyoruz ve yerel muhabirler bize: "Bugün 15 cinayet ve 63 şiddetli suç meydana geldi" diyor, sanki herşey normalmiş gibi!

Herşeyin kötüye gittiğini biliyoruz. Kötüden de beter. Herkes çıldırmış. Sanki heryerde herkes çıldırmış gibi, o yüzden artık dışarı da çıkmıyoruz.

Evimizde oturuyoruz ve yaşadığımız dünya yavaşça küçülüyor.

Ve tek söylediğimiz: "Lütfen, bari bizi oturma odalarımızda rahat bırakın. Bana sadece tost makinamı, televizyonumu, çelik radyatörümü bırakın size hiçbirşey söylemem. Lütfen bizi rahat bırakın."

Ama ben sizi rahat bırakmayacağım! Kızmanızı istiyorum! Protesto etmenizi istiyorum, isyan etmenizi istiyorum.

Milletvekillerinize yazmanızı istemiyorum, çünkü size ne yazdıracağımı bilmiyorum. Ekonomik kriz ya da enflasyon ya da Ruslar ya da sokaklardaki şiddet hakkında ne yapılacağını da bilmiyorum.

Tek bildiğim öncelikle kızmanız gerektiği!

Şöyle demelisiniz: "Ben bir insanım, lanet olsun!" Hayatımın bir değeri var!

Şimdi, sizden ayağa kalkmanızı istiyorum. Hepiniz sandalyelerinizden kalkın. Şimdi ayağa kalkıp, pencereye doğru yürümenizi istiyorum. Pencereyi açın, kafanızı dışarı çıkarın ve bağırın. "Çok kızgınım ve buna daha fazla dayanamayacağım.

Yorum Gönder

0 Yorumlar

Ad Code

Responsive Advertisement