Tarantino 2009'da Inglorious Bastards'ı bitirince ve dünyayı bir kez daha sallayınca herkesin aklına aynı film gelecek: "The Dirty Dozen".
Ama film zaten her iyi sinemaseverin her daim aklında tutması gereken, kült sıfatını en çok hak eden yapıtlardan biri.
TRT1'in tek kanal olduğu yıllarda pazar günleri konserden hemen sonra bir western veya ikinci dünya savaşı filmi izlemeye alışkın bünyeler olarak filmi Pazar günü gündüz, sakin ve dinlenmiş bir kafayla izlemenizi öneriyoruz. "The Dirty Dozen" değerinden hiçbirşey kaybetmeyen ve aslında daha da çok anlam kazanan tarihi bir yapım. Baştan sona şiddet ve savaş içerse de militarizme ve onun yarattığı dogmalara atılmış bir tokat. 1967 yapımı film, belki de tek gerçek savaş filmi.
Savaşın ve kahramanlığın içinin ne kadar boş olduğunu ters yönden gösterebilen, hayatla, kahramanlıkla ve milliyetçilikle işi kalmamış idam mahkumlarının bile uygun şartlarda kahraman olabileceğini anlatan bir yapıt. Yönetmenin filmi uzatsa da "The Dirty Dozen"ın hamaset ve disiplinle eğitilmiş askerlere iyi bir ders verdiği tatbikat sahnelerini çıkarmadığı bir film.
Yönetmen Robert Aldrich, filmin aslında ne anlatmak istediğini çok iyi bir örnekle dile getiriyor. "Eğer sığınaktaki bombalama sahnesini kesseydim Oscar alacağımı söylüyorlardı. Ama kesmedim, çünkü savaş böyle birşey. Savaşta kadınlar ve çocuklar da ölüyor."
Dirty Dozen, Lee Marvin, Charles Bronson, Terry Savalas, John Cassavetes, George Kennedy, Donald Sutherland'in günümüz jönlerine "though guy"lık dersi verdiği bir kült. Yönetmen Robert Aldrich'in çok ince düşünülmüş sahnelerle yüzlerce mesaj verdiği bir film (Saldırıdan önceki son yemek ile İsa'nın son yemeğini karşılaştırıp, kimin Judas olduğunu yani emirlere sadık kalmayacağını önceden öğrenebilirsiniz)
Hazır emirlerden bahsetmişken:
One: down to the road block we've just begun
Two: the guards are through
Three: the Major's men are on a spree
Four: Major and Wladislaw go through the door
Five: Pinkley stays out in the drive
Six: the Major gives the rope a fix
Seven: Wladislaw throws the hook to heaven
Eight: Jiminez has got a date
Nine: the other guys go up the line
Ten: Sawyer and Gilpin are in the pen
Eleven: Posey guards points Five and Seven
Twelve: Wladislaw and the Major go down to delve
Thirteen: Franko goes up without being seen
Fourteen: Zero hour, Jiminez cuts the cable Franko cuts the phone
Fifteen: Franko goes in where the others have been
Sixteen: We all come out like it's Halloween
NEDEN İZLENMELİ?
1.Çünkü izlenmeli.
NİYE İZLENMEMELİ?
1.İzleyin.
Ama film zaten her iyi sinemaseverin her daim aklında tutması gereken, kült sıfatını en çok hak eden yapıtlardan biri.
TRT1'in tek kanal olduğu yıllarda pazar günleri konserden hemen sonra bir western veya ikinci dünya savaşı filmi izlemeye alışkın bünyeler olarak filmi Pazar günü gündüz, sakin ve dinlenmiş bir kafayla izlemenizi öneriyoruz. "The Dirty Dozen" değerinden hiçbirşey kaybetmeyen ve aslında daha da çok anlam kazanan tarihi bir yapım. Baştan sona şiddet ve savaş içerse de militarizme ve onun yarattığı dogmalara atılmış bir tokat. 1967 yapımı film, belki de tek gerçek savaş filmi.
Savaşın ve kahramanlığın içinin ne kadar boş olduğunu ters yönden gösterebilen, hayatla, kahramanlıkla ve milliyetçilikle işi kalmamış idam mahkumlarının bile uygun şartlarda kahraman olabileceğini anlatan bir yapıt. Yönetmenin filmi uzatsa da "The Dirty Dozen"ın hamaset ve disiplinle eğitilmiş askerlere iyi bir ders verdiği tatbikat sahnelerini çıkarmadığı bir film.
Yönetmen Robert Aldrich, filmin aslında ne anlatmak istediğini çok iyi bir örnekle dile getiriyor. "Eğer sığınaktaki bombalama sahnesini kesseydim Oscar alacağımı söylüyorlardı. Ama kesmedim, çünkü savaş böyle birşey. Savaşta kadınlar ve çocuklar da ölüyor."
Dirty Dozen, Lee Marvin, Charles Bronson, Terry Savalas, John Cassavetes, George Kennedy, Donald Sutherland'in günümüz jönlerine "though guy"lık dersi verdiği bir kült. Yönetmen Robert Aldrich'in çok ince düşünülmüş sahnelerle yüzlerce mesaj verdiği bir film (Saldırıdan önceki son yemek ile İsa'nın son yemeğini karşılaştırıp, kimin Judas olduğunu yani emirlere sadık kalmayacağını önceden öğrenebilirsiniz)
Hazır emirlerden bahsetmişken:
One: down to the road block we've just begun
Two: the guards are through
Three: the Major's men are on a spree
Four: Major and Wladislaw go through the door
Five: Pinkley stays out in the drive
Six: the Major gives the rope a fix
Seven: Wladislaw throws the hook to heaven
Eight: Jiminez has got a date
Nine: the other guys go up the line
Ten: Sawyer and Gilpin are in the pen
Eleven: Posey guards points Five and Seven
Twelve: Wladislaw and the Major go down to delve
Thirteen: Franko goes up without being seen
Fourteen: Zero hour, Jiminez cuts the cable Franko cuts the phone
Fifteen: Franko goes in where the others have been
Sixteen: We all come out like it's Halloween
NEDEN İZLENMELİ?
1.Çünkü izlenmeli.
NİYE İZLENMEMELİ?
1.İzleyin.
0 Yorumlar