"Büromdaki masamda, yapımcılarla tele-konferans yapıyordum. "Sixth Sense"ten sonra, Unbreakble'da değişik birşeyler denemeye karar vermiştim. Filmi daha çok bir çizgi roman havasında çekmeyi düşünüyordum. Ama yapımcılar beni Sixth Sense'le aynı havaya sahip bir film çekmeye ikna ettiler. O masada "hayır" diyebilseydim, bugün "sonunda şaşırtmaca olan korku filmlerinin yönetmeni" olarak anılmayacaktım."
Shyamalan New York Times'a verdiği röportajda özeleştirisini yaparken sözünü pek sakınmamış.
"Kendimi farklı görmek istedim. Bu yüzden Los Angeles'a taşınmadım, doğup büyüdüğüm Philadelphia'yı terk etmedim. Hatta abartıp Spielberg ve Hitchcock gibi yetenekli bir yönetmen olduğumu iddia ettim. Onlar gibi farklı duruşu olan bir yönetmen olduğumu düşünüyordum. Bu bana pahalıya patladı."
Shyamalan, Disney'den bir prodüksiyon toplantısının ayrıntılarını basına anlattığı için ayrıldı. Warner'la çektiği film "Lady in the Water" gişede batınca, son çaresi olan Fox'la anlaştı. Haziran'da vizyona girecek "The Happenning" de batarsa, kendisini uzun bir süre ortalıkta göremeyeceğiz.
0 Yorumlar